24 Ekim 2010 Pazar

SUSMALIYIM

Susmalıyım... 
Yine bir gece ve yine baş başayım kendimle, işte yine seni bulup 
kaybettiğim
yerdeyim. 
İnsanın bir şeylere karar vermesi ne kadar zor ya seni içime gömmeli ya 
da
artık içimden söküp atmalıyım. Ama her ne olursa olsun susmalıyım. Hangisi 
daha
zor, hangisi daha acı? Gerçekten gitmeli miydin, yoksa kalıp yanımda 
savaşmalı
mı?... Bir yol arıyorum kendime, bulduğum tüm yollarsa sana çıkıyor…
Kapanmalı artık gözlerim. Sonsuz bir karanlıkta tek başıma yürümeye devam
etmeliyim... Yürümeliyim ardıma bile bakmadan, yürümeliyim parçalayarak
değerleri ve sevgileri, yok ederek yaşadığım tüm zamanları... 
Nasılda acımasız zaman. Nasıl da yüceltmiştim seni gözümde. Tutup kendi
ellerimle koymuştum en yükseğe, sonra keyifle izlemiştim yüceliğini. Ama 
yine
ben bitirmeliyim. Tutup kollarından indirmeliyim olduğun yerden. Ya da 
seni
ölene kadar yaşatmalıyım içimde..... Ne kadar zor bir karar..
Bir yanım: “Bir daha kimse, hiç kimse onun kadar çok sevilmeyecek”, 
derken, bir
yanım sakin, sessiz...
Zaman geçiyor, acım dinmiyor. Kapanmıyor yaralarım.. Tükenirken ben, 
aklımda bir
tek sen... Görüyor musun, yine konuşuyorum ama sessizce. Susmayı öğreniyor
yüreğim..
Ama ben kararımı verdim...
Seninle olduğum zamanları düşünmek bile bana mutlulukların en büyüğünü
yaşatıyor..
Seni Seviyorum ve Ölene Kadar Seveceğim...

77 mektupdan
şampiyon

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder