3 Ağustos 2010 Salı

ACIYI GÖRMEK Mİ İSTİYORSUN?GÖZLERİME BAK!


Saat 21.00 civarlarında büyük bir kalabalık uçurumun kenarında toplanmıştı.Herkes intihar etmek isteyen genci uçurumun kenarından ayrılması için ikna etmeye çalışıyordu.Çılgın genç ise: "5 dakika içinde bahar'ı buraya istiyorum" diye bağırmaktaydı.
Kalabalığın içinde bulunan aslı ise hemen cep telefonuna sarılarak bahar'ı aradı .
aslı: bahar sabahtan beri seni arıyorum.nerdesin sen?Çabuk buraya gel.Serkan intihar etmek üzere!
bahar:Ne dedin sen??
aslı:Yanlış duymadın.Çabuk Kızıltepe'ye gel.Acele et!

5 dakika içinde uzaktan gelen bahar görüldü.Koşar adımlarla kalabalığı yardı ve en başa geçti.
Kan ter içinde kalan bahar:Serkan! lütfen buraya gelir misin? dedi.
Serkan(onun dediklerini duymaksızın):bahar seni her şeyden çok sevdim görmüyor musun?diye bağırmaktaydı.
bahar:Biliyorum Serkan lütfen elini uzat!
Serkan:Bana geri dönecek misin?
bahar:Bunları daha sonra konuşabiliriz.şimdi biraz sakin ol!

Kalabalıktan genci izleyen teyzeler ise bu acı tablo karşısında gözyaşlarına hakim olamayıp,ağlamaya başlamışlardı.Bir kaç dakika sonra ise olayı öğrenen kasaba çocukları bisikletleriyle olay yerine geldiler.
Serkanı sakinleştirmek ise imkansızdı.uçuruma bir adım daha atarak sözlerini sürdürdü:
-- bahar sana son kez soruyorum bana geri dönecek misin?
bahar:Serkan ! Sana geri döneceğim .Lütfen artık elini uzat bana...
Serkan:Beni sevdiğini söylemeni istiyorum.Burada ki herkes bunu duymalı !
bahar: Seni seviyorum serkan ! SENİ SEVİYORUM
Serkan:Ben seni her şeyden çok seviyorum be sevgilim! Her şeyden çok canımdan bile...Sen beni şu an affetmiş olsan bile ben kendimi hiç affetmedim. Dedikten sonra gözlerini kapayıp uçurumdan kendini attı.
Herkes şaşkınlık içerisinde ardından bakakaldı. bahar ise olduğu yere yığılıp kaldı.aslı hemen bahar ın yanına koştu.Ortalık mahşer yerine dönmüştü ama artık yapılacak hiçbir şey yoktu...
Serkan'ın uçurumdan neden atladığı konusunda ise hiç kimse bir yorum yapamıyordu.Gerçek;bahar'ın sorgusu sırasında ortaya çıktı. Serkan bahar'ı bir anlık hevesle aldatmış,ama sonrasında büyük bir pişmanlık duymuştu.bahar ise onu bir daha asla affetmeyeceğini söylemişti.Bunun sonucunda ise ;Serkan intihara kalkışmış,ve kendisini uçurumdan atmıştı...
"On gün sonra" bahar ölü bulundu.yatağının üzerinde ise bir şiir duruyordu.Şiiri okuyanlar gözyaşlarına engel olamıyordu:
ACIYI GÖRMEK Mİ İSTİYORSUN?GÖZLERİME BAK!

Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.
O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu

Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi,
Umutla kurudum sensiz.
Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin.
Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan
Bir boşluktan içeri girdim her gece,
Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.
Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben,
Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?
Ölüm'müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen.
Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,
Kavuşma vakti olacak benim için ölüm.
Dudaklarımda ki acı tat?
Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek?
Ne yazık hiç bilemeyeceğim.

Seni seviyorum,
Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,
Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de
İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,
Haykırışı bu sevdiğim.
Sana ulaşamasam da,
Biliyorum ki zavallı kalbim
Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde
Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın
Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun

Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda.
Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki
Adım adım yok oluşumu izliyorum
Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle.
Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara,
Karanlıklara bakıyorum mütemediyen
Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum?
Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp
Rabbime ettiğim dualarım,
Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden
Rabbimin bir bildiği var deyip
Kabul olmadığında dualarımın
Tekrar tekrar yalvarmalarım.
Acımasız olan ne sensin ne de ben,
Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım.

İnsan yaşamın değerini
Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor
Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil
Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin
Gözlerinin önünden geçmesi değil.
Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim
Oysa
Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı
Eğer yanımda olsaydın
Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım..
Şimdi ölüm ne anlam taşıyor?
Yaşamak ne anlam?
Hiç anlayamayacağım
Sensiz bedenim toprağa girmedikçe

ertugrul bayram

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder