Evet kendimi çok iyi hissediyorum ve hayat da iyi gidiyor... Beni benden
çalıp da gittin, nasıl iyi olmam ki ya da nasıl hayat iyi gitmez ki?...
Giderken bahar kokulu gülüşlerini de götürdün yanında. Düşmanlığım bu
yüzdendir belki de baharlara. Ve işte bir günah daha işliyorum, çünkü
sevmiyorum artık çiçekleri ve genzimi yakıyor kokuları...
Giderken deniz kokulu gözlerini de götürdün yanında, dalıp da gittiğim,
bakarken ruhumu titreten ışıl ışıl hayat dolu gözlerini... Yağmurda
sokaklarda ıslanmalarımı da aldın benim, sokaklarımı çaldın, vicdanımı ve
ruhuma dar gelen sevgimi de götürdün giderken...
Gecelerimi götürdün ve gökyüzü de baktığımda gördüğüm yıldızlarımı
soldurdun, dalgaların melodisine kaldırdığım kadehimdeki sıvının tadını da
aldın benden...
Sigaramı da çaldın benden, ciğerlerime çekerken dumanını hırsala,
beynimdeki benden başka benlerle savaşta kullandığım elimdeki tek silahımı
da aldın... Şimdilerde bir de kadehlerimde mermi olduğunu söylüyorum
dostlarıma, beyaz su yerine artık...
Sımsıkı sarılmalarımı da aldın gittin, içimdeki yaramaz çocuğu da
öldürdün... Hayallerimi de vurdun giderken sırtına, düşlerimi paraladın,
cesur görünen yanlarıma kapanmaz yaralar açtın... Dalgın, ellerim
ceplerimde yürüyüşlerimi ve sen kadar sevdiğim yalnızlıklarımı da
anlamsızlaştırdın gidişinle...
Oysa ölüm kadar sevmiştim seni ben... Onun kadar gerçek, onun kadar yakın
ve onun kadar dost bilmiştim seni... Ve sen gidince anladım ki, çokça
sevdiğim ve birlikte söylediğimiz o şarkının mısraları gibisin sen... Önce
elimden tutun. Sonra bırakıp gittin. Yıllanmış şarap gibi, yaktın içimi
yaktın...
Gördüğün gibi, iyiyim...
77 mektup
ŞAMPİYON
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder